Kaliforniya’daki City of Hope’taki araştırmacılar , çeşitli katı tümör türlerini yok etme potansiyeline sahip AOH1996 adlı bir hap geliştirerek kanser tedavisinde önemli bir atılım gerçekleştirdiler . Yeni ilaç, ön çalışmalarda umut verici sonuçlar veriyor; meme, prostat, beyin, yumurtalık, rahim ağzı, deri ve akciğer kanserlerinden kaynaklanan kanser hücrelerine karşı etkili olduğu kanıtlanıyor. Hap , 1996 doğumlu ve trajik bir şekilde dokuz yaşında nadir bir çocukluk kanseri olan nöroblastomdan vefat eden Anna Olivia Healy’ye saygı duruşunda bulunuyor.
Bu tıbbi yenilik, genellikle tek bir yola odaklanan ve kanserin sonunda mutasyona uğramasına ve direnç geliştirmesine olanak tanıyan tipik hedefe yönelik tedavilerden ayrılmaktadır. Bunun yerine, AOH1996, DNA replikasyonu ve kanserli hücrelerin onarımı için hayati önem taşıyan, çoğalan hücre nükleer antijeni (PCNA) adı verilen ve böylece tümör büyümesini destekleyen bir proteini hedef alır. City of Hope’un Moleküler Teşhis ve Deneysel Tedavi Bölümü’nden Profesör Linda Malkas’a göre, bu hap, büyük bir havayolu terminalini kapatan bir kar fırtınasına benzer şekilde, özellikle kanser hücreleri içindeki PCNA operasyonlarını bozan etkili bir karşı önlem olarak işlev görüyor.
Cell Chemical Biology dergisinde yayınlanan çalışma, AOH1996’nın tek başına bir tedavi olarak veya diğer terapilerle kombinasyon halinde çalışarak tümör büyümesini etkili bir şekilde bastırdığını ortaya koyuyor. Sağlıklı kök hücreleri korurken normal üreme döngülerini bozarak kanser hücrelerini seçici olarak hedef alır. Hap, gen ekspresyonu ve genom kopyalama mekanizmaları çarpıştığında ortaya çıkan ve apoptoz veya kanser hücresi ölümüne yol açan transkripsiyon replikasyon çatışmalarına odaklanıyor.
Hücre ve hayvan modeli testlerinden elde edilen ümit verici sonuçlarla, insanlarda Faz 1 klinik deneyi şu anda devam etmektedir. Araştırmacılar PCNA’nın kanser hücrelerinde çoğalma hatalarının artmasına katkıda bulunduğunu keşfettiler. Bu keşif, daha kişiselleştirilmiş, hedefe yönelik kanser tedavileri geliştirmek için yeni yollar sunuyor. Diğer testler, deneysel hapın kanser hücrelerinin kemoterapi ilacı sisplatin gibi DNA’ya zarar veren ajanlara karşı savunmasızlığını arttırdığını gösterdi; bu da AOH1996’nın kombinasyon tedavilerinde ve yeni kemoterapötiklerin geliştirilmesinde etkili olma potansiyelini ortaya koyuyor.
Kanser, önemli bir küresel sağlık sorunu olmaya devam ediyor; Dünya Sağlık Örgütü (WHO), yalnızca 2020 yılında dünya çapında yaklaşık 10 milyon ölümün sorumlusunun kanser olduğunu tahmin ediyor. Bu şaşırtıcı rakam, AOH1996 gibi daha etkili ve hedefe yönelik tedavilerin geliştirilmesine yönelik süregelen aciliyetin altını çiziyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde Amerikan Kanser Derneği , 2021’de 600.000’den fazla kanser ölümünün gerçekleşeceğini tahmin ediyordu. Bu yıkıcı gerçek, bu yaygın hastalıkla mücadelede AOH1996 hapı gibi yeni tedavilerin ve tedavilerin kritik öneminin altını çiziyor.
Meme, akciğer, kolorektal ve prostat kanserleri görülme sıklığı açısından önde gelen kanser türleri arasında yer almakta olup, kanserden ölümlerin en sık nedeni akciğer kanseridir. AOH1996 hapının meme, prostat ve akciğer dahil birçok kanser türünden hücrelere karşı etkinlik gösterdiği göz önüne alındığında, bu atılımın hasta sonuçları üzerindeki potansiyel etkisi önemli olabilir.
Ancak bunun henüz bir ön çalışma olduğunu ve hapın henüz insanlarda kapsamlı bir şekilde test edilmediğini belirtmek çok önemli. İlk sonuçlar umut verici olsa da, insanlarda güvenliğini ve etkinliğini doğrulamak için daha fazla araştırma ve klinik deney yapılması gerekiyor. Önümüzdeki zorluklara rağmen AOH1996 hapının geliştirilmesi, kanser tedavisinde heyecan verici ve potansiyel olarak devrim niteliğinde bir ilerlemeyi temsil ediyor.